Adana 2 Şubesi

Eğitim Bir Sen Adana Şubesi 2014 İş Yeri Temsilcileri Toplantısı Yapıldı

Eğitim Bir Sen Adana Şubesinin yapmış olduğu 2014 İş Yeri Temsilcileri Toplantısı 650 üyenin katılımıyla Adana Öğretmen Evi Konferans salonunda gerçekleşti. Toplantıya Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekilleri Ahmet Özer ve Teyfik Yağcı, Genç Memur Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, Eğitim Bir Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer, Eğitim Bir Sen Adana Üniversite Şube Başkanı Mehmet Benli, Sendika Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Başkanları, Milli Eğitim Camiasından çok sayıda misafir katıldı.

Eğitim Bir Sen Adana Üniversite Şube Başkanı Mehmet Benli yaptığı selamlama konuşmasında;

Yüksek Öğretim Kanunu değiştirilmeden Üniversitelerin ve çalışanların sorunlarının çözülemeyeceğini belirtti. "2005 yılında çıkarılan Yüksek öğretim sınav yönetmeliğinin ihtiyaca rağmen uygulanmadan bugün değiştirilmesi hak ihlali ve hukuksuzluktur, İki yılda bir zorunlu olarak sınavın yapılması talebimizin kabul edilmesi buradaki tıkanıklığın aşılmasını sağlayacaktır. Bu hukuksuzluğu taşıyacağımız bir kapı bulunamamıştır. Yüksek Öğretim Kanunu kurduğu bürokrasi krallığıyla beraber değiştirilmelidir." dedi.

Eğitim Bir Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer yaptığı selamlama konuşmasında;

"3200 üye ile başladığımız bu hizmet yarışında hamdolsun 6400 üye sayısına ulaşmış durumdayız. Bürokratik engellemelere rağmen yeni üye katılımıyla çalışmalarımızın teveccüh görmesi bizleri fevkalade mutlu etmektedir. Her ay yapılan istatistiklerde Türkiye genelinde ilk beş’in içerisinde kendisine yer bulmaya çalışan Adana  Şubemiz, yetkili sendika olma hedefini gerçekleştirecek ve inşallah Adana’da yetkili ve etkili sendikacılık yapmaya devam edecektir. 

Önümüzdeki bu zorlu süreçte öncelikle Eğitim Bir Sen Adana Şubesi olarak Adana’da Yetkiyi alma hedefimizde bizlere çok büyük işler düşüyor. Her zamankinden daha yoğun bir tempoyla hareket etmemiz gerekmektedir.

Olumlu bir toplu sözleşme döneminden sonra bu kazanımları gölgelemeye çalışanlar manipülasyona yeltendiler. Kazanımlarımızı anlatmak ve gücümüze güç katmak için daha fazla çalışmalıyız. Adana olarak, Mayıs mutabakatı için önümüze koyduğumuz hedefi hep birlikte yakalayacağımızdan şüphem yoktur .

Yetki eşittir Güç demek. Bizler darbecilere , paralelcilere, bu ülkeyi heba etmek istemiyorsak dünden iki kat daha fazla bu davayı sahiplenmeliyiz. "   dedi.

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Teyfik Yağcı yaptığı konuşmasında;

1970’li yılların kısır siyasi çekişmelerinin yeniden hortlatılmasına fırsat verilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Birbirimize yüreğimizi açalım. Yoksa herkes üzülür. Herkes acı çeker. Uyanık olmalı, birbirimize bağrımızı açmalıyız. Unutmayalım ki, düşmanlarımız amansızdır, vicdansızdır, ahlaksızdır” dedi.

Sendikacılığın yalnızca işyeri örgütlenmesiyle sınırlı tutulmasına, küçük bir alana hapsedilmesine razı olmadıklarını belirterek, küresel düşündüklerini ve yerel davrandıklarını söyledi.

Zengin Bir Geçmişe Sahibiz

Temsil ettikleri topluluğun görüş ve düşüncelerini hayata yansıtmanın en önemli hedefleri olduğunu kaydeden Yağcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teşkilatımız da bizden bunu bekliyor. Diğer paydaş kuruluşları da içine alacak şekilde, açık bir toplumsal projeyi de içeren anlayışımız bize tarihi bir misyon yüklemektedir. Onun için teşkilat olarak bizim, herkesin saygı duyacağı amaçlarımız, makul ve kabul edilebilir hedeflerimiz vardır. Bu amaçlara ulaşmak için gerçekleşebilir programlar belirleyerek hedefe yürüyen bir teşkilatız. Bir teşkilatın bunları yapabilmesi için örgüt üyelerini harekete geçirebilecek başarılı bir geçmişten beslenmesi gerekir. Allaha şükür, biz bu zengin geçmişe sahibiz. Başarılı bir örgütlenmenin; şevkli, hesap vermeye hazır, ehil ve bilgili bir adanmışlar kadrosunun varlığı, onun en önemli öz sermayesidir.” 

Çözümü Farklı Odaklarda Değil, Medeniyet Değerlerimizde Aramalıyız
 İçinde bulunduğumuz yüzyılın başlarından itibaren değişmeye başlayan bir dünya ve değişen bir Türkiye bulunduğunu dile getiren Yağcı, “Bu büyük ve önemli değişimi hep birlikte gözlemliyoruz. Zaman boyutuyla tarihi derinlikte ve mekân boyutuyla coğrafi genişlikte, milli kurtuluş ruhunun yeniden dirilişine şahitlik ediyoruz. Bizler şunu çok iyi görüyoruz ki, şu dünya coğrafyasındaki bu milletin doldurması gereken yerler hâlâ boş duruyor. Bu milli uyanış, en başta eğitim camiasının eseridir. Bizim değerlerimizin yeniden inşasında, huzur ve mutluluğun, refah ve saadetin elde edilmesinde ülkemiz ve milletimiz stratejik bir konuma yükselmiştir. Son 5-10 yıl itibarıyla yaşadığımız gelişmeler, Türkiye’nin böyle bir potansiyele sahip olduğunu cümle âleme göstermiştir. Bu durum hiç şüphesiz Türkiye’yi küresel güçlerin hedef tahtası haline de getirmiştir. Yakın geçmişte park-bahçe bahane edilerek yapılan kalkışma ve bugün itibarıyla ülkenin geleceğini kıskaca alma hamlelerinin bu emperyalist husumetin ekmeğine yağ sürdüğünü hepiniz takdir edersiniz. Bu türden girişimlerin devam edeceği de her zaman ihtimal dâhilindedir. Karşılaştığımız krizlerin çözümünü farklı yapılarda ve odaklarda değil, kendi medeniyet değerlerimizde ve aynı vücudun azaları olduğumuz hakikatinde aramalıyız” şeklinde konuştu. 
Yeni Nesillere İdeal Aşılamalıyız

 Menfaatçiliğin, bencilliğin ve sekülarizmin kalplerde din haline geldiği bir modern dünyada, eğitimciler olarak yeni nesillere ideal aşılamaları gerektiğine dikkat çeken Teyfik Yağcı, “Karakter eğitimi bizlerin ekstra gayretleriyle amacına ulaşacaktır. İdealciliğin en önemli fidanlığı okullardır. O fidanların bahçıvanları öğretmenlerimizdir, sizlersiniz, bizleriz” ifadelerini kullandı.

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, verdikleri mücadelenin akamete uğratılmasına asla müsaade etmeyeceklerini ifade ederek, “Bazı odaklara ve entrikacılara milli iradeyi ve kazanımlarımızı yedirtmeyiz” dedi.

Ahmet Özer, Eğitim-Bir-Sen Adana,  Toplantılarda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özer, Türkiye’de sendikacılık anlamında destanlar yazan bir toplulukla birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu kaydetti.

Şimdiye kadar olduğu gibi, üyelerinin hak ve taleplerinin takipçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Özer, “İşyeri temsilcilerimiz, sendikamızın kılcal damarlarını temsil etmektedir. Bu yüzden işyeri temsilcilerimize büyük iş düşmektedir” ifadelerini kullandı.

Sendika olarak, 2013 yılı içerisinde çok önemli kazanımlar elde ettiklerinin altını çizen Ahmet Özer, ek ödemenin alınmasının, taban aylığına yapılan zammın, kamuda başörtüsü özgürlüğünün sağlanmış olmasının ve 28 Şubat mağduru yaklaşık 3 bin kişinin okullara geri dönmesinin bu kazanımlardan sadece birkaçı olduğunu dile getirdi.

Her Dönemde Vesayetin Karşısında Olduk

Andımızın okullarda okutulması uygulamasına son verilmesinin ülkemizdeki demokratik gelişmeler adına önemli olduğunu belirten Özer, öğretmenlerden sonra öğrenciler için de, özellikle başörtüsü yasağının kaldırılması yönünde çaba sarf ettiklerini söyleyerek, “İsteyen öğrenciler için başörtüsü yasağının kaldırılması gerekiyor. Erkekler için de kıyafet konusunda özgürlük ve serbestlik bekliyoruz, sendika olarak bu konuda adım attık. Daha önce atılan demokratik adımların devamı önemlidir. Okullara mescit açılması 2013 yılı için önemli bir adımdı. Okullarda çocukların ibadet edebileceği ortamların oluşturulması önem arz ediyor. Karma eğitim mecburiyetinin devam etmesini doğru bulmuyoruz. Öteden beri özgürlüklerin yanında olduk, bu noktada vatandaşın özgür iradesinin kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Veliler, çocuklarını istediği okula gönderme konusunda özgür olmalıdır. Dershanelerin dönüştürülüyor olması, buralarda çalışan eğitim emekçilerinin mağdur edilmemesi çok önemlidir. Bu arada dershane meselesinin de aslında sadece dershaneden ibaret bir konu olmadığı da ortaya çıkmıştır. Sendikamız, her dönemde vesayetin karşısında olmuştur. 17 Aralık süreciyle birlikte ortaya çıkan bir vesayeti asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bu bir operasyondur, dış güçlerin bir operasyonudur. Ama bunun yanında eğer bir yerde bir rüşvet ve yolsuzluk varsa, bunların da mutlaka ortaya çıkarılmasını ve milletin zihnindeki kuşkuların giderilmesini istiyoruz. Birtakım odaklara ve entrikacılara milli iradeyi ve kazanımlarımızı yedirtmeyiz” şeklinde konuştu.

Tarih, Gerçekleri Çarpıtanlardan Hesap Soracaktır

Ahmet Özer, yetkili sendika olduklarından beri önemli kazanımlar elde ettiklerini ifade ederek, “Yetkili sendika oldukları sürede hiçbir kazanım sağlayamayan diğer sendikalar bizim başarımızı kıskanıyorlar ve başarılarımızı yok göstermek için çalışıyorlar. Ama bunda başarılı olamayacaklar, çünkü halkımız ve tüm memurlar gerçekleri görüyor. İki yılda tam 18 maddelik kazanımı memurların hanesine yazdırdık ve bunu sağır sultanlar bile duydu ama diğer sendikalar hâlâ görmemek için direniyorlar. Taban aylığa net 123 liralık zamdan eş ve çocuk yardımına, doğum izninden özlük haklarındaki iyileştirmelere kadar  elde ettiğimiz tüm kazanımları görmek istemeyenlerden tarih hesap soracaktır. Biz sadece laf üretmiyor, sağa sola saldırıp tahrip ve tahrik etmiyoruz, biz milletimize ve üyelerimize hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.

Sadece parayı düşünen, parayı tüm değerlerin önüne koyan sendikacılık anlayışıyla hareket etmediklerini, edemeyeceklerini vurgulayan Özer, şöyle devam etti: “Biz, insanların, inancıyla, onuruyla, yaşam tarzıyla kamusal alanda olması gerektiğini savunan, elde etmek istediği kazanımları, hak ve özgürlükleri medeni bir şekilde uzlaşı ile arayan büyük bir sendika ve büyük bir camiayız.”

Ahmet Özer, eğitimdeki sorunların takipçisi olacaklarını, eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümü için verdiklerini mücadeleyi, sonuç alıncaya kadar sürdürmekte kararlı olduklarını kaydetti.

Son dönemin önemli gündem maddelerinden olan yeniden yargılanma hususuna da değinen Özer, bunun bir hak olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Yeni deliller ortaya çıkmış ve mahkemeler tarafından kabul edilmişse, yeniden yargılama yapılabilir ama yeni ittifak arayışları için, yeni birtakım yerlerle yakınlık kurmak için yeniden yargılanma konusunu asla kabul etmiyoruz. Ergenekoncularla, balyozcularla yaptığımız mücadelelerin akamete uğratılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.” dedi.

 

Toplantı sonunda Eğitim Bir Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer , Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Özer’e, Eğitim Bir Sen Adana Üniversite Şube Başkanı Mehmet Benli , Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Teyfik Yağcı'ya  Adana’nın 102 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan meşhur Varda Köprüsü Tablosunu  takdim etti.